31 Ocak 2011 Pazartesi

Kara Pazar


Yağmurlu bir Pazar günüydü… Kadroda eksikler olmasına karşın oyunculardaki heyecan ve istek yürekleri parçalıyordu... Ancak İstanbul Barosu 18 sayı farkla maçı kazanarak TBF’nin liderlik umutlarını tamamen sona erdirdi.

Futbolda zirveyi ilgilendiren Fenerbahçe - Trabzonspor karşılaşmasıyla aynı saatte başlayan TBF – İstanbul Barosu mücadelesi, beklenen çekişmede geçmedi. Eksik oyuncuları nedeniyle rotasyonu düzgün kuramayan, oyunu okuyamayan, rakibi iyi analiz edemeyen ve en önemlisi de mağlubiyeti baştan kabullenen Aslan’ın öğrencileri, 84-66’lık yenilgiyle de evine dönerken, Pazar gününü de mundar ettiler.

Rakamların, oyuncu değişikliklerinin ve taktiklerin yetersiz kaldığı mücadelede TBF, sadece bir kere 2 (iki) sayı farkla öne geçerken, İstanbul Barosu ise maç içerisinde 29 sayılık bir üstünlük yakaladı. Zaten 15.dakikada rakibin yakaladığı 34-18’lik üstünlük sonrasında bu işin bittiğini kabullenen sayısı hiç de az değildi.

Ligin en farklı yenilgilerinden birini hem de kendi evinde alan TBF’de maç sonunda Serkan Aslan’ın koltuğu da bir kez daha tartışılmaya başlandı. Zira maçın gününü ve saatini değiştirtemeyerek eleştirilen, idari işlerle de sorunlar yaşayan Aslan’ın, maç sonrası soluğu Nevizade’de alması da yönetimin sabrını taşırdı.

20 Ocak 2011 Perşembe

Yıldız Oyuncudan Tokat Gibi Muhtıra


THY ile oynanacak hazırlık karşılaşması öncesinde takımın yıldız oyuncularından biri, antrenör Serkan Aslan ile ilgili olarak zehir zemberek açıklamalarda bulundu.

İsmi bizde saklı kalmak koşuluyla bir oyuncu maç öncesinde, bir adet yeşil elma, bir adet şeftali ve bir miktar da tuz istedi. Bunun üzerine el perçe divan olan antrenör Serkan Aslan, takımın yıldız oyuncusunun istediklerini temin etmek için yola koyuldu.

Takım içerisinde ayrıcalığa neden olacak olan bu hareket üzerine yıldız oyuncunun açıklaması şu şekilde;

“Takımın antrenörü oyuncular arasından ayrımcılık yapıp, yıldız oyuncuların bir dediğini iki etmezken, takım için mücadele eden ve takımın daha başarılı olması için savaşan oyunculara, kendilerini takımdan hissetmemeleri için ellerinden geleni yapmaktadır.

Takımın başarısızlıklarında ve maç kaybetmesi sonucunda, fatura mentör İlker Kidir’e kesilirken, takımın maç kazanması halinde ise bütün başarıyı antrenör üzerine alıp, ‘bu takımı benden başkası oynatamaz’ diyerek böbürlenmelidir. Bu da birlik ve beraberliği bozmaktadır”

Aslanlar da Korkarmış


Business League’de üç maç oynayan ve iki galibiyet elde eden TBF’de antrenör Serkan Aslan, elindeki derin kadroya rağmen THY karşılaşmasında yine rotasyonunu bozma cesaretini gösteremedi.

Kadrosunda Türk basketbolunun efsane isimlerinin yanı sıra, bu işe emek veren, gönül koyan, maçta bir dakika süre almak adına antrenmana ve maçların oynanacağı salona en önce gelen gerçek emekçileri de barındıran Serkan Aslan, THY ile oynanan sözde hazırlık karşılaşmasında bu oyunculara yine süre ver(e)meyerek bir kez daha eleştiri oklarının hedefi oldu.

Oyuncular tepkili
Sezon başından bu yana ilk beş rotasyonunu değiştirmeyen Aslan, bu tutumunu THY ile oynanan hazırlık karşılaşmasında da sürdürdü. Maça farklı bir beş ile başlamak, daha sonra gidişata göre oyuncu değişiklikleri yapmak ve elindeki oyuncuların tamamını kullanmak yerine, adı üzerinde hazırlık (!) maçında aldığı ite kaka galibiyetle maç sonrası şov yapan Serkan Aslan, oyuncularının da tepkisini aldı.

THY karşılaşmasında hiçbir oyuncusunun gönlünü alamayan, ilk beş başlayan oyuncuların bile “Bizi oynatmak yerine farklı varyasyonlar denesene” eleştirilerine hedef olan Aslan, ayrıca rakibinin en etkili oyuncusuna da hiçbir önlem alamadı.

Maç boyunca kenarda oyuncularına bağıran, rotasyon denemeyen, rakibin en iyi oyuncusunun hangi yöne drive ettiği bir yana hangi elini kullandığını bile bilmeyen Aslan, ikinci maç öncesi hiçbir şekilde hazırlık yapmayarak bir kez daha sınıfta kaldı.

Maç öncesi gergin dakikalar
Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki karşılaşma öncesi antrenör Serkan Aslan ile bir toplantı yapan Samer Şenbayrak, “Antrenörüm, THY takımının en iyi oyuncusu ile ilgili nasıl bir hazırlık yaptınız, rakibi nasıl durduracağız, planınız nedir?” sorusu üzerine antrenör Aslan’ın hiçbir şekilde hazırlık yapmadığını açık bir şekilde gören Şenbayrak, “Sana inandık, sana güvendik… Sen ne yaptın, hazırlanmamışsın bile… nasıl antrenörsün sen..” diyerek isyan ettiği iddia edildi.

Sadece Şenbayrak ile sınırlı kalmayan isyana, takımın önemli oyuncularından Ömer Uğurata da katıldı. Bu akşamki mücadelede dizindeki problem nedeniyle forma giyemeyecek olan Uğurata’nın, antrenör Aslan’dan takımı daha iyi duruma getirmek için talep ettiği toplantı, “Sen oyuncusun, oyuncu kal… haddini bil” yanıtı ile geri çevrildi. Takım içerisinde en sevilen oyuncuların başında gelen Uğurata’ya, bu şekilde bir tepki gösteren Aslan’ın vizyonsuzluğu bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

Bu akşam Abdi İpekçi Spor Salonu’nda bir hazırlık karşılaşmasından daha öte bir maç oynayacak olan TBF’de Serkan Aslan’ın gerginliği gözlerden kaçmadı.

Kıtalararası Kader Birliği

Yıldızlara sırtını dayayan Erik Spoelstra, aynı Serkan Aslan gibi Lala Devri'nde yaşıyor.
NBA'in en ballı koçu kim sorusunun cevabı, hiç şüphesiz ki Erik Spoelstra (fotoğrafta solda). Kariyerinin ilk sezonunda LeBron, Wade ve Bosh üçlüsüne sahip bir takımı çalıştırma şansını elde etti. Ancak bu şansı çok da iyi değerlendirdiğini söylemek güç. Miami Heat, ilk 17 maçta uğradığı 8 mağlubiyetin sıkıntısını hala yaşıyor. Üstüne bir de doğudaki direkt rakiplerine karşı oynanan kritik maçlardaki başarısız skorlar eklenince ortaya hiç hoş olmayan bir tablo çıktı. Pat Riley, takımın başına bugün geçiyormuş, yarın geçiyormuş söylentileri bir türlü bertaraf olamıyor.

Şimdilik Spoelstra'yı bir kenara bırakıp Business League'e dönelim.Soru aynı; Business League'in en ballı koçu kim? Serkan Aslaaaaan diye bağırdığınızı duyar gibiyim. Sahip olduğu isimlere bakar mısınız; Harun Erdenay, Samer Şenbayrak, Yusuf Erboy, Barbaros Akkaş, Ahmet Araşan ve niceleri. Bu takımı babam da şampiyon yapar söylemi bu kadro için o kadar farazi olmasa gerek. Ancak Serkan Aslan ne yaptı? Takımı daha ilk maçtan mağlubiyetle tanıştırdı ve grup liderliği şansını mucizelere bıraktı.

THY galibiyeti sonrası sevinç gösterilerinde bulunan
Serkan Aslan, bu maçın bir hazırlık mücadelesi olduğu
hatırlatılınca adeta yıkıldı.
Kader çizgileri aynı paralelde giden Erik Spoelstra'yla Serkan Aslan'ın esas ortak noktası ise yıldızların gölgelerinde kalmaları. Hatta gölge burada iyimser kalan bir benzetme. İmparator penguenlerin uykuya yattığı 4 aylık antarktik kışında kalmış gibiler. Güneşlerini kaybetmiş ve bir ışık hüzmesine hasret haldeler. Spoelstra, Miami Heat'te bir set çizmekten aciz bir görüntü çiziyor. Yıldızlara isolation oynatmaktan başka bir opsiyonu yok. Çünkü lafını dinletemiyor. Doğal tabii. LeBron veya Wade'in çapsız Spoelstra'dan izahat veya icazet alacağını hayal edebiliyor musunuz? İçlerinden, bunun çizeceği set mi bize maç kazandıracak diyorlardır.

Serkan Aslan'ın durumu ise biraz daha değişik olsa da aynı ortaya çıkan tablonun vehameti açısından aşağı kalır yanı yok. Bir kere Aslan'ın zaten setle falan işi yok. Tek derdi attıkları şutlar girerse zaten maçı kazandıracak yıldızların moral ve motivasyonunu yüksek tutmak. Bunun için de en ucuz yol olan, deli dehşet süre verme yöntemini kullanıyor. Bunun son örneğini THY'ye karşı oynanan hazırlık maçında yaşadık. Sıradan bir hazırlık maçında bile, takımın aksayan yönlerini gözlemlemek veya yeni bir şeyler deneyip sınırları test etmek yerine as oyuncularına 30+ dakika süre vermeyi tercih ederek tam anlamıyla sınıfta kaldı; galibiyet haznesine +1 yazdırmayı, geleceği inşa etmeye tercih etti. TBF gibi, bünyesinde o koltuğu doldurabilecek sayısız isime sahip bir camiada yaşadığı tedirginliği iyiden iyiye gün yüzüne çıkardı.

Tabii ki bu durum takım içindeki çatlak seslerin iyice gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Takımın savaşçı kimlikli oyuncularından Hüseyin Eriş, maçın ardından isyan bayrağını çekerken soyunma odasında da birçok oyuncu tarafından ağır ithamlar dile getirildi. Camianın birlik ve bütünlüğüne zarar vereceğini düşündüğümüz için şimdilik bu konuşmaları gizli tutuyor ve halka açıklamıyoruz ancak, Serkan Aslan'ın mentalitesinde bir değişiklik görmez ve bu takımın geleceğinin tehdit altına girdiğini hissedersek insiyatif kullanmaktan çekinmeyeceğimizi de bildiririz.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Pegasus'lu TBF'den Farklı Tarife



TBF, Business League’in üçüncü haftasında zayıf rakibi Novartis’i Harun Erdenay’ın da forma giydiği karşılaşmada baştan sona üstün oynayarak 71-49’luk skorla mağlup etti.



Sezonun en rahat galibiyetini alan ve üst üste ikinci maçını kazanan TBF’de, Harun Erdenay ilk kez forma giydiği karşılaşmada 28 dakika oyunda kaldı ve 23 sayı- 5 ribaund- 4 asist ile maçı tamamladı. Antrenör Serkan Aslan’ın maç öncesi soyunma odasında yaptığı konuşma oyuncuların duygusal anlar yaşamasına neden olurken, bu durumdan en çok etkilenen isim olan ‘Pegasus’ galibiyetin de mimarı oldu.



İlk periyotta rakibini 9 sayıda tutan ve maç boyunca da rakibini etkili savunmasıyla sıkıntılı anlar yaşatan TBF, hücumdaki paylaşımcılığı (!) ile de göz doldurdu.



İstatistik Ekibine Eleştiri


İlk beş başlayan oyunculardan, Barbaros Akkaş, 13 sayı- 6 ribaund- 3 asist ile oynadığı karşılaşmada maç sonunda istatistik ekibinin ‘asist’ konusundaki zaafını sert bir tutumla eleştirirken, Egemen Önen de benzer konudan rahatsız olduğu mücadeleyi 13 sayı- 4 ribaund- 3 asist ile tamamladı.



Bir diğer eleştiri yönelten isim olan kaptan Yusuf Erboy, Novartis karşısında 8 sayıda kalmasına karşın tam 16 ribaund alarak bireysel anlamda sezonun en yüksek rakamlarına ulaştı.



Bir diğer ilk beş oyuncusu Ömer Uğurata ise maç boyunca çemberi bulmakta zorlanmasına karşın (1/6 genel şut isabeti) mücadelede 4 sayı- 5 ribaund- 7 asistlik önemli bir katkı sağladı.



Yeniler ‘Karadelik’ Çıktı


TBF’de, Novartis karşısında ilk kez forma giyen yedek uzun Kemal Mardin, aldığı süre içerisinde rakibin iki kez basket faul yapmasını sağlarken, bir kez de bomboş turnike kaçırarak adeta saç baş yoldurdu. Mardin gibi bir diğer yeni oyuncu Görkem Çötelioğlu’da, fiziki (!) sıkıntılarına rağmen 4 dakika süre aldı ve maçın son bölümünde kaptan Yusuf Erboy’un muhteşem pasında bomboş turnike’yi kaçırarak izleyenleri kahretti.



‘Aslan Gibi Kazandık' Tartışması


Karşılaşmanın ardından alınan galibiyetin baş mimarı olarak kendisini gösteren Antrenör Serkan Aslan, oyunculardan Samer Şenbayrak ile sert diyalog yaşadı. Özellikle Harun Erdenay’ın takıma dahil olmasıyla özgüveni (!) daha da artan ve oyuncularına çıkışan Aslan’ın ilk iki maçta ‘Aslanlar’ gibi savaşan oyuncularına sırtını dönmesi büyük tepki topladı.

27 Aralık 2010 Pazartesi

“Bu hoca, Peja’yı da oturtur”


2010’un son maçında galibiyetle tanışan TBF’de sular durulmuyor. Baş Antrenör Serkan Aslan, ilk hafta alınan farklı yenilgi sonrasında Garanti Emeklilik maçını kazanamamaları durumunda yakın çevresine görevi bırakacağını belirtmişti.

Stresli başlayan maçı kazanma başarısı gösteren TBF’de 2011’in ilk haftasına kadar koltuğunda kalmayı garantileyen Serkan Aslan, buna karşın maç boyunca yaptığı şu hatalarla göze battı.

1) Kendi stresini oyunculara yansıttı ve bu nedenle takım ilk periyotta sadece 9 sayı bulabildi.
2) İlk 15 dakika ve üçüncü periyotun da ortasında alan savunmasına karşı takımın hücum edemediği bölümlerde hiçbir çözüm üretemedi.
3) Ligin en önemli uzunlarına sahip olmasına karşın topu bir türlü pota altına indirecek oyun sistemini sahaya yansıtamadı.
4) Oyun kurucu pozisyonunda 33 dakika süre alan Ahmet Araşan’ı dinlendirebilecek oyuncuyu bulamadı.
5) İkinci periyotta alan savunmasına karşı penetre yoluyla turnike basket bulan tek oyuncu olan Hüseyin Eriş’i sadece 3 dakika 21 saniye oyunda tuttu.
6) Gerekli rotasyonu sağlayamadı, genç oyunculardan verim alamadı. Taraftarların “Bu hoca Peja’yı getirsek onu bile oynatmaz” tepkisiyle karşı karşıya kaldı.
7) İlk beş başlayan tecrübeli oyuncuları maça motive edemedi.
8) Hakemler üzerinde gerekli baskıyı oluşturamadı
9) Yanlış şut tercihinde bulunan oyuncuları uyarmak yerine azarladı.
10) Basınla sürekli olarak sorun yaşadı. Alınan her sonuç sonrasında iğneyi de çuvaldızı da medyaya batırmayı tercih etti.

TBF, Emekliliği Garantiledi


İlk hafta alınan Tüpraş yenilgisi sonrasında Garanti Emeklilik mücadelesinin önemi bir kat daha artmıştı. Ahmet Araşan, Ömer Uğurata, Barbaros Akkaş, Samer Şenbayrak ve Yusuf Erboy beşi ile oyuna başlayan TBF, ilk periyotta hücumda skor üretmekte büyük sıkıntı yaşadı. Alan savunmasıyla oyuna başlayan rakibi karşısında ilk sayılarını ayak parmağındaki sakatlık sorununa rağmen Samer ile serbest atış çizgisinden bulan TBF, savunmada da geri koşmayı unutunca periyotu 22-9 geride tamamladı.

İkinci periyotun ilk hücumunda Osman, değerli üç sayı isabetinin yanında asıl savunmaya direnç getirerek ilk kıvılcımı yaktı. Bu bölümde Yusuf ile Samer, boyalı alanda hareketlenirken, Ömer de savunmayı toparlamaya çalışıyordu. 16.dakikada Garanti Emeklilik 34-21 ile öne geçtiğinde kafalar öne eğmiş, moraller bozulmuş ve bir kez daha stres omuzlara binmişti. Ancak takım olduğunu yeniden hatırlayan ve kafa olarak da maça gelen TBF, kalan 4 dakikada potasında sadece iki sayı gördüğü gibi, hücumda da Samer, Barbaros, Hüseyin, Ömer ve Yusuf ile 10 sayı bularak devreye biraz daha umutlu girdi (36-31).

Garanti Emeklik, ilk yarının son 4 dakikalık bölümünde çemberi göremezken, üçüncü periyota da Ömer’in üç sayılık basketi sonrasında bir şok daha yaşadı. Kaldı ki bu süreçte iki takımda hücumda biraz daha derli toplu oynadı. Özellikle TBF, ilk 15.dakikada alan savunmasına karşı hiçbir şey üretemediği gibi, antrenör Serkan’ın da ‘herhangi biri’ gibi davrandığı bu süreci, dejavu olarak bir kez daha yaşadı. Allah’tan Ömer’in savunmada görülmeye değer gayreti, Ahmet Araşan’ın soğukkanlılığı ve Barbaros’un da üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu isabetle skor, 0-0’dan bu yana ilk kez eşitlendi (39-39). Rahatlayan TBF, bunun cezasını pota altında bulduğu sayılarla görünce, dördüncü çeyreğe de 51-44 geride girdi.

Son 10 dakikalık bölümde TBF, Barbaros Akkaş’ın 36.dakikada bulduğu turnike basketle maçta da ilk kez öne geçti (55-56). Oyuncular bir kez daha muslukları sıkarken, neye uğradığını şaşıran Garanti Emeklilik, değil basket bulmayı, potayı bile görmekte zorlandı. İşte bu sürede Barbaros, 4 dakikada 5 savunma ribaundu alıp 2 asist yaparken, Samer ile Yusuf da boyalı alandaki madeni değerlendirdi. Rakibine ilk kez 39.dakikada mola aldıran TBF, maçı da 57-66 ile kazanarak 2010’u galibiyetle tamamladı.

TBF (66): Hüseyin Eriş 2, Can Özdemir 2 (1 ribaund), Samer Şenbayrak 18 (13 ribaund- 1 asist), Osman Arpacı 3 (3 ribaund), Ahmet Araşan 4 (4 ribaund- 5 asist- 2 top çalma), Nahit Yeşiltepe (1 ribaund), Yusuf Erboy 19 (13 ribaund- 3 asist), Ömer Uğurata 8 (7 ribaund- 6 asisr- 2 top çalma), Barbaros Akkaş 10 (10 ribaund- 2 asist)